3 Haziran 2007 Pazar

Ayaklarım geri gider

Sünnetçiye giden omuzları düşük çocuk, babasında dayak yiyeceğini bilerek eve yaklaşan sinmiş kız, gönülsüzce kocaya varan dokunsan zırlayacak yeni gelin, yıkanmaya giden ve tırnakları çıkmış kedi yavrusu, maaşına zam için müdür kapısını tıklatan memur ve az evvel topun dibine abandığından ötürü camını kırdığı evin sahiplerine yeni aldığı topunu istemek için giden çocuk....

Bitti mi?

Bitmedi ;

Kaybettiği tüfeğin hesabını vermek için komutanına "bir maruzatım var gomutanım" diye aslanlar gibi bağırmaya hazırlanan asker, dişçinin kapısını çalmak için koluna kaldıran ve şiş dişinden ötürü yüzünün simetriği şaşmış hasta, ölüm haberi vermek için yoğun bakımın kapısına yürüyen doktor ve rakıyı kafaya çekmiş, bir de karnı fena acıkmış mağara erkeğinin yemeği yakmış karısı ve "ben bunu bir test edeyim" diye aldığı arabayı çarpmış ve olay mahallinde ustasını bekleyen tamirci çırağı...

Bitti mi? Bitmez elbet, ama keselim burada yeter.

O eşikten geçmek gerek.

K.